1.Gün:Mitte
Gezi Tarihi: TEMMUZ.2017
Yazımıza başlamadan önce; Berlin gezisinin öncesi ve faydalı bilgilerini verdiğimiz “6 Günde Berlin: Faydalı Bilgiler&Günlük Program” yazı dizimizin ilk bölümünü okumanızı tavsiye ederiz.
Altı günlük Berlin gezimizin ilk günü; İzmir-Berlin uçak yolculuğu ve otele varış sonrası etrafı keşfetmeye başlama ile geçti. Uçak saatinin erken olması ve otelin merkezi konumu, ilk günü daha etkin değerlendirmemizi sağladı.
1.Gün programı:
❈Berlin’e varış
❈Hackescher Markt, Hackescher Höfe
❈Schwarzenberg Haus, Anne Frank Zentrum
❈Alexanderplatz
❈Berliner Fernsehturm (Berlin TV Kulesi)
İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan saat 11:40’da havalanan SunExpress Havayolları’na ait uçak, planlandığı gibi yaklaşık 3 saat süren yolculuk sonunda yerel saatle 13:50’de Berlin Tegel Havalimanı’na indi.
Berlin’de Tegel (kentin kuzey batısı ve merkeze 15 km) ve Schönefeld (kentin güneyinde ve merkeze yaklaşık 25 km uzakta) olmak üzere 2 havalimanı var. Schönefeld genelde düşük ücretli biletle uçuş yapan charter havayolları tarafından tercih edilmektedir. Tegel’e ise önde gelen havayolları sefer yapmaktadır.
Schönefeld’den Alexanderplatz’a taksi 35 Euro yazarken; Tegel’den Alexanderplatz 25 Euro civarında tutmaktadır. Toplu ulaşım araçları ile Schönefeld’den doğrudan Alexanderplatz’a S-Bahn (S9), banliyö treni (RE7 ve RB14) ve otobüsle ulaşım sağlanırken; Tegel’den aktarmasız ulaşım için sadece otobüs (TXL) vardır. Schönefeld ulaşım bölgesi olarak ABC ‘de olduğundan bilet ücreti 3.30 euro’dur. Tegel ise ulaşım bölgesi olarak AB ‘de olduğundan bilet ücret, 1.70 eurodur.
Berlin Welcome Card benzeri diğer bir indirim kartı Berlin Pass.Yalnız bu kart iki seçenekle önünüze gelmekte. 2 ve 3 gün (ulaşımlı ve ulaşımsız) olarak. 3 günlük ulaşım dahil fiyatı 2018 yılı için 145 Euro. Berlin Pass, Welcome’a göre biraz daha kapsamlı. 2018 yılı için Berlin Welcome Card “All inclusive” tanımı ile yeni bir ürün çıkarttı. Bu kart Berlin Pass benzeri. Gezme amacınız ve gerçekleştirmek istediğiniz etkinliklere göre hesabınızı iyi yapmalısınız. 6 gün ulaşım dahil Welcome Card’a 46 Euro verdik. İndirimlerden de yararlandık. İnternet sitelerinden her iki kartı karşılaştırın, karar verin.
Müzeler Adası’ndaki müzeler dahil, 19 önemli müzeye giriş sağlayan 1 günlük kartla da Berlin’deki başlıca müzeleri gezebilirsiniz. Bunun fiyatı ise 18 Euro ve sadece Müzeler Adası’ndaki müzelerden ve internetten temin edilebiliyor. Biz aldığımız 3 günlük Museum Pass kartının kullanım süresini, hava durumu nedeni ile programda kaydırma yapmak zorunda kaldığımızdan, tam kullanamadan geçirdik ve Pergamon Müzesi’nden 1 günlük müze kartını almak durumunda kaldık. Almanya’daki müzeler bizdeki kadar küçük değil, çok katlı ve görülecek çok sanat eseri olduğundan 1 günlük kart ile gezdik diyebileceğiniz müze sayısı 4’ü geçmez. Ama tabii ki siz bilirsiniz, seçim size kalmış.
Hop On/Hop Off turu yapan başlıca iki şirket var. Berlin City Tour ve City Circle Sightseeing. Her ikisinin durakları neredeyse aynı. Bizim satın aldığımız tur şirketinin Türkçe tanıtım desteği de vardı. 10-15 dk ara ile otobüsler duraktan geçiyor. Otobüs duraktan hareket ettiğinden itibaren yol üstündeki simge yapıların/yerlerin yanından geçerken, tanıtımını kulaklıktan dinleyebilirsiniz. Otobüse binerken size ait kulaklıklarınızı istemeyi unutmayın.
Konaklayacağımız Mitte’deki Titanic Comfort Mitte Oteline taksi ile gittik. 14 km’lik yola 25 Euro ödedik. Yolculuk yaklaşık 20 dk kadar sürdü. Şehirdeki taksilerin hemen hepsi son model Mercedes veya Toyota Prius Hybrid, şöförlerin çoğunluğu da Türk. Berlin’de hatırı sayılır bir Türk nüfusun yaşadığını düşünürsek, adım başı bir Türk’e rastlamanız gayet doğal. Başınız sıkışsa, “İmdat!” diye bağırsanız nerede olursanız olun mutlaka bir Türk yardımınıza koşar, o kadar yani!
Otele vardığımızda saat 16’ya yaklaşıyordu. Giriş işlemini yaptıktan sonra odamıza yerleştik. Oda yaklaşık 15 m² ve 4. katta idi. Otel çalışanlarının çoğu Türk. Oda temiz ve bakımlıydı. Kahvaltı çok iyiydi. Kahvaltıda semaverde çay, peynir çeşitleri, domates, salatalık olması, bizim için bulunmaz bir nimetti. Bir saat odamızda dinlendikten sonra kendimizi hemen yollara attık.
Dinlenmeye değil, gezmeye gelmiştik! Ama önce bir yemek yesek hiç fena olmayacaktı.
Otelden çıkıp Spittelmarkt metro istasyonuna yürüdük. Otel, Spittelmarkt metro istasyonuna 4 dk.lık yürüyüş mesafesinde. Aşağıdaki haritada ulaşım seçeneklerini bulabilirsiniz. Biz Spittelmarkt’tan, Alexanderplatz’a metro ile gidip, oradan tramvaya bindik ve Marienkirche durağında indik. Kısa bir yürüyüşle, daha önceden belirlediğimiz Hasır Mitte Restaurant’a vardık. Toplam yolculuk 20-25 dk sürdü.
Hasır Mitte Restorant, konakladığımız Titanic Oteller zincirinin işletmesi. Bulunduğu yer bir “Hof”, yani avluda. Berlin’de dört noktada daha restorantları var. Porsiyonları doyurucu ve leziz. Ortamı sıcak. Et yemekleri 15-20 Euro, çorbalar 5 Euro.
Almanya’da fiyatları her şey için şu şekilde düşünün: TL’yi fiyattan atın, Euro’yu koyun. Türkiye’de 2 TL’ye restaurantta içtiğiniz su, Almanya’da 2 Euro. 9,90 TL’ye aldığınız t-shirt, 9,90 Euro!
Toplu ulaşım araçlarına binerken biletinizi mutlaka bilet okutma makinesinde bir defalık okutmanız gerekiyor. Sonrasında ise her hangi bir okutma yapmıyor, doğrudan biniyorsunuz. Ama markalanmış biletiniz, yolculuk süresince mutlaka yanınızda olmalı. Kontroller sırasında ibraz edemezseniz, cezası büyük. Bize denk gelmedi ama gelmeyecek diye bir şey yok. Metro ve tren istasyonlarında sarı küçük bir kutuya biletinizi sokup, tarih ve saat markalanmasını bekliyorsunuz; aynı işlemi otobüste ise biniş esnasında otobüste gerçekleştiriyorsunuz.
Berlin geniş bir raylı sistem ve otobüs ağına sahip. Toplu taşıma haritası karışık görünmesine rağmen, tüm durak ve istasyonlardaki işaretler size yol gösteriyor. Berlin’de metro ve diğer ulaşım araçları arasındaki bağlantılar oldukça kullanışlı. Şehir içinde gezmek için AB bölgelerini içeren bilet almanız yeterli. Potsdam ve Schönefeld Havalimanı ulaşımı için ABC tarifesinden almanız gerekiyor. Biletinizi istasynlardaki otomatlardan alabilirsiniz. Bu otomatlarda Türkçe dil desteği de mevcut.
Telefonunuzda mutlaka Google Maps uygulaması yüklü olsun. Gezi boyunca yer bulmada, bir yerden bir yere gitmede eliniz-ayağınız olacak!

Yemekten sonra ilk uğrak yerimiz çok kısa bir yürüyüşle ulaşılan, Hasır Mitte Restorant’ında içinde bulunduğu Hackescher Markt. Hackescher Markt, Berlin’in Mitte bölgesinde yer alan bir meydandır. Alexanderplatz meydanına yürüyerek 10 dakikada ulaşılabilir. Bulunduğu yerde Hackescher Markt S-Bahn istasyonunun ve tramvay durağının olduğu merkezi bir bölgedir.

Ünlü mağazaların yanı sıra pek çok genç tasarımcının ürünlerini sunduğu butikler burada bulunur. Hackescher Markt’ın çevresinde, dünyanın dört bir yanından lezzetli yemekler bulabilirsiniz. Sofistike gurme restoranlarından küçük yiyecek tezgahlarına, yeni modaya uygun mekanlardan barlara kadar birçok mekan sizleri bekliyor.
Hackeschen Höfe; Almanya’daki en büyük kapalı avlu alanıdır. Hof Almanca avlu, Höfe ise avlular anlamındadır. Izgara şeklinde mimarisi ile sekiz avlusu vardır. Tarihi 18. yüzyıla dayanmakla beraber, bugünkü halini 1907 yılında almıştır. Seramik sırlı tuğlalarla inşa edilmiş binalarda; moda, tasarım ve mücevherat atölyeleri ile alışveriş dükkanları ve restoranlar aynı çatı altında bulunmaktadır.
Berlin’nin avluları şehirde hemen dikkatinizi çeker. Zamanında alt sınıfların barınma yeri, bugün konut ve ticarethanelerle çevrili. Yürüyüşlerimiz boyunca ama tek avlulu, ama çok avlulu birçok yapıya rastladık. Hatta, otelden Netto Market’e alışverişe giderken 4-5 binaya açılan bir avluya bir taraftan giriyor, otelin olduğu sokağa çıkıyorduk. Binalarla çevrili avluların altında restorant, mimarlık ofisi gibi birçok dükkan var. Dikkatinizi çeken ise avluların yeşilliği.






Hackescher Höfe ‘nin hemen yakınında dar bir kapıdan girilen avluda Schwarzenberg Haus yer almakta. Açıkçası burayı buluşumuz biraz tesadüf eseri oldu. Schwarzenberg Haus’a açılan avlunun duvarları, renkli ve sembolik birçok grafitti ile kaplıdır. Neuotitan Avluda resim atölyesi, sergi alanları, sinema, bar, kafe benzeri gençlere hitap eden birçok mekana ev sahipliği yapmakta. Hiç kuşkusuz ki buranın en önemli mekanı Anne Frank Zentrum’dur.







Schwarzenberg Haus ziyaretimizden sonra otele doğru Mitte’nin arnavut kaldırımlı yollarında yürümeye başladık. Otel yolu üzerinde Berlin’in en önemli meydanı Alexanderplatz yer almakta. Soğuk savaş döneminde Doğu Almanya sınırları içersinde yer alan meydanın en önemli simgesi hiç kuşkusuz Berlin TV Kulesi (Berliner Fernsehturm) ‘dir. Demokratik Almanya Cumhuriyeti politik sembolü olarak 1965-1969 yılları arasında inşa edilen kule anteniyle beraber 368 metre yüksekliğe sahiptir. Berlin’in hemen hemen her yerinden göründüğünden yön bulmada vaya kaybolma durumunda sıkıntı yaşamazsınız. Günümüzde 200. metresinde 1 kat manzara bar, 1 kat da restorant olmak üzere turistik amaçla hizmet de vermektedir. Girişi ücreti ve ayrıntılı bilgiyi Berliner Fernsehturm resmi internet sitesinden alabilir, yok ben almayayım bana asansörle çıkana kadar daral gelir diyorsanız TV Kulesi canlı web kamersaından manzaranın tadına varabilirsiniz.

Unutmadan; ilgi çok olduğundan bilet alsanız bile en azından yarım saat beklemeyi göze almalısınız. Ya da, internet sitesinden az bir farkla saatli bilet alıp, bekleme yapmadan doğrudan manzara veya restorant katına çıkabilirsiniz. Menüler ve her türlü bilgi az önce verdiğim linkte. Sırt çantası türü çantalar, poşetlerin çıkarılmasına izin verilmiyor. Burada müzelerde olduğu gibi emanet odası veya anahtarlı dolap olmadığından bu tip eşyalarınızı en yakın Alexanderplatz istasyonundaki emante verebilirsiniz. 2017 ‘de en son böyle idi, siz yine de internet sitesini dikkatlice inceleyin. Gişeden bilet alırsanız Berlin Welcome Card’ın avantajından da yararlanırsınız.
Alexanderplatz’a yazı dizimiz boyunca sık sık değineceğiz. Berlin’in en ünlü meydanı. Boyutu neredeyse on futbol sahası kadar. Buradaki Alexanderplatz istasyonu, Berlin Merkez İstasyonu Hauptbahnhof Berlin’den sonra en hareketli tren istasyonudur. 3 kat metrosu, S-Bahn, banliyö, tramvay ve otobüs hatları bu meydanda mutlaka durak yaparlar. Meydan etrafında katlı alışveriş merkezleri, yemek mekanları, barlar, kafeler, ünlü mağazalar, hediyelik eşya dükkanları, marketler, oteller ne arasanız var.

Alexa’dan otele; Rotes Rathaus (Belediye Binası), Nikolaiviertel üzerinden yürüyerek gittik. Yaklaşık 20-25 dakika yürüdük. Alexa’daki Netto Market’ten ertesi gün için enerji verici kuruyemiş türü atıştırmalıklarla su aldık.
Buradan yaklaşık 15-20 dakikalık yürüme mesafesi ile konakladığımız Titanic Comfort Mitte oteline vardık. Otele vardığımızda saatler 21:30 ‘u gösteriyordu.
One thought on “6 Günde Berlin:Mitte”